29 Temmuz 2012 Pazar

Ayık kafa mı ?


Yaklaşık 5 aydır hiç bir şey yazmıyordum. Yeniden yazmaya başlamamın nedeninin yine bir mezar ziyareti olacağını tahmin etmemiştim...

Ruh...
Uzun süredir varlığını hissedemediğim bir şey...
Belki de en başından beri yoktu öyle bir şey, belki bir ruha sahip olduğumu düşünmek rahatlatıyordu beni.
Bilmiyorum...
Tek bildiğim bedenime karşı git gide daha yabancı olmak, içimde büyüyen aidiyetsizlik duygusunun patlama noktasına gelmesi...
Ruhumu hissedemiyorum, bedenimi hissedemiyorum...
Sadece düşüncelerimi hissedebiliyorum.
Beni uykusuz bırakan, her şeye şüpheyle yaklaşmamı sağlayan bir düşünce...
Düşüncelerle artık varolabiliyorum, bana zarar veren, beni saf dışı bırakmaya çalışan düşüncelerle...
Yavaş yavaş ölüp giden duygularıma üzüleyim mi, onu bile bilmiyorum.

Öldürmeyen her darbe daha da güçlendirir diyorlar...
Bilmiyorum...
Her darbede daha da zayıfladığımı hissediyorum.
Hissetmeye çalışıyorum, yapamıyorum...
Duygularım öldükçe, ben de ölüyorum...

Bilmiyorum...
Belki de sadece büyüyorumdur,
olgunlaşıyorumdur...
Belki de kendi kendimi kandırıyorumdur...

Bildiğim tek bir şey var;
ayık kafanın çok boktan olduğu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder